MÜVEKİL İLE GÖRÜŞME ESNASINDA ALINAN NOTLAR:
Müvekkil B, eşi A ile Suriyede ki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındıklarını ve eşi A’nın bir bakkal dükkanı işlettiğini anlatmıştır. Başlarına gelen olay ile ilgili olarak da eşi A’nın dükkanına gelen çocuk yaşta ki K ve L’nin eşi A’ya ait telefonu çaldıklarını ve bunun üzerine hırsızlığı yapan çocukların ailesi ile eşi A’nın görüştüğünü ancak bu ailenin ( bu aile de Suriye uyruklu) eşini tehdit ettiğini ve bu telefonun peşine düşmemeleri için de tehditlerde bulunduklarını ifade etmiştir. Ayrıca hırsızlık yapan çocukların ailelerinin hırsızlığı meslek edindiklerini ve özellikle de bu ailelerin Suriye uyruklu olanların mallarını çaldıklarını bunu da ‘Suriye uyruklu olanlar ses çıkardıklarında sizi adliyeye karakola şikayet ederiz sonra sizi Suriyeye gerisin geriye gönderirler’ gibi tehditlerine güvenmeleri sebebiyle yaptıklarını anlatmıştır. Aynı tehditlerini eşi A’ya karşı da yaptıklarını ancak eşinin aldırış etmediğini ve eşi A hakkında L’yi darp ettiği iftirası ile şikayetçi olunduğunu eşinin önce karakola ifadeye götürüldüğünü ve devamında da hakkında sınır dışı ve idari gözetim altına alma kararı verildiğini anlatmıştır. Eşi A hakkında kamu düzenini bozmaktan ötürü sınır dışı edilmesine karar verildiğini ancak eşi ile birlikte hiçbir suça karışmadıklarını ve mağdur edildiklerini anlatmıştır.
İŞİN MÜLAHAZASI:
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 54. maddesinde yer alan durumlardan birinin veya bir kaçının oluşması durumunda, YUKK’nın 55. maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, valilik sınır dışı etme kararı alabilir. Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında sınır dışı etme kararı alınabilir. (YUKK m.54/1-d) Görüldüğü üzere kamu düzeni kavramı ile idarenin sınır dışı etme kararı verebilme yetkisi geniş tutulmuş ve böylece idareye yasa koyucu tarafından geniş yetki verilmiştir. Uygulamada Suriye uyruğunda olan ve ülkemize sığınmış olan kişiler geçici koruma belgesi ile yaşamlarına devam edebilmektedirler. Kamu düzenini bozmak gibi geniş bir yelpaze ile yetkilendirilmiş idare, uygulamada her yabancı uyruklunun hakkında yapılan şikayet, ihbar veya suç üstü hal sonrasında karakol ifadesi alınması ve devamında da valilikçe hakkında sınır dışı edilme kararı alınması sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca idari gözetim kararı ile birlikte kişi 6 aya kadar gözetim altında tutulabilmektedir. Aşağıda Sınır Dışı Etme Kararının İptali Dilekçesi yer almaktadır. Dilekçe içeriğinde yer alan açıklamalarımda; müvekkil A’nın gerçekte kamu düzenini bozmadığı, hakkında kasten adam yaralamadan ötürü yapılan şikayetin iftira niteliğinde olduğu ve aksi kanaate olunsa dahi müvekkilin sınır dışı edilmesinin hayatını ciddi biçimde tehlikeye girmiş olacağı hususları yer almaktadır. En nihayetinde sınır dışı etme kararı, İdare Mahkemesinde açtığımız İptal Davası ile iptal ettirilmiştir.
Müvekkil A hakkında alınan idari gözetim kararına karşı Sulh Ceza Hakimliğinde gerçekleştirdiğimiz itiraza konu dilekçemiz, İdare Hukuku başlığı altında “İdari Gözetim Kararına İtiraz Dilekçesi 1” başlığı ile paylaşılmıştır.
İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA
DAVACI : A Şahsı (Yabancı Kimlik No:…)
ADRESİ: …… BAğcılar/ İstanbul
VEKİLİ : Av.Ahmet ADIGÜZEL İst. Sic. No:63889
Gürsel Mah. Kağıthane Cad. No:38/1 Kağıthane/İSTANBUL
DAVALI : İSTANBUL VALİLİĞİ ( İl Göç İdaresi Müdürlüğü )
Hirka-i Serif Mahallesi Vatan Caddesi No:64 Fatih/ISTANBUL
KONU : Müvekkilimiz hakkında verilen sınırdışı etme kararının YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve kararın İPTALİ talebini içerir dava dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR
Müvekkil A Suriye uyruklu olup ülkesindeki iç savaş, katliam sebebiyle sığınma amaçlı olarak mecburen Türkiye’ye giriş yapmak zorunda kalmıştır. Müvekkil Suriye’de yaşarken hükümet yanlıları tarafından eziyet görmüştür hatta bir çok yerinde kalıcı sakatlık mevcuttur. Giriş tarihinden beri Türkiye’de ikamet etmekte olup sicilinden de anlaşılacağı üzere yasa dışı bir olaya karışmamış kamu düzenini bozacak bir faaliyeti olmamıştır. Kendisine atılan asılsız bir iftira sonucunda verilen sınır dışı edilme kararı adil değildir. Gerekli yargılama yapılmamış ve üstüne atılı suç hakkında yeterli delil bulunmamasına rağmen sınır dışı edilme kararı verilmiştir. Fakat verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;
A)MÜVEKKİL HAKKINDA SINIR DIŞI ETME KARARI VERİLEMEZ.
1) Müvekkil Suriye uyruklu ve İstanbul Valiliğince Düzenlenmiş Geçici Koruma Kimlik Belgesi ile işlem görmektedir. Geçici koruma statüsü, ülkemize belli dönemlerde topluca gelen yabancılar için öngörülmüş bir koruma statüsüdür. Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış ve ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma statüsü verilebilecektir (YUKKm.91/1). Bu madde ile geçici korumanın şartları belirtildikten sonra m.90/2‟inci fıkrasında geçici korumaya ilişkin usul ve esasların Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenleneceği belirtilmiştir. Bu yönde Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan “Geçici Koruma Yönetmeliği” 22 aralık 2014 tarihinde Resmi Gazete ‟de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Müvekkil YUKK‟ta belirtilmiş uluslararası koruma statülerinden olmadığı ve dolayısıyla, geçici korunanların sınır dışı edilmeleri açısından YUKK 54/1‟inci maddede yazan sebeplerin uygulanamayacağı ortadadır.
Geçici korunmanın, YUKK‟ta belirtilen uluslararası koruma statüsü türlerinden olmaması yanında, YUKK 91/1‟de belirtildiği üzere geçici korunan bu kimselerin, korunma ihtiyaçlarından dolayı sınırlarımıza geldiği açıktır.Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırmasına ilişkin kanunda belirsizlik bulunması halinde, yabancı aleyhine daha fazla sınırlama getirecek şekilde yorumlama yapılamaz.
2-) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında: “Herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.”
Müvekkilin adil yargılanma hakkı elinden alınmak istenmektedir. Müvekkil hakkında idari gözetim kararı çıkarılmış kolluk tarafından ifadesi alınmıştır. Müvekkilimin bu ifade sırasında avukatı bulunmamaktadır ve güncel tercüman listesinden de tercüman çağrılmamıştır. Bir yargılama yapılmadan idari gözetim kararıyla verilen karar adil yargılama hakkıyla örtüşmemektedir. Müvekkilin üzerine iftira atılmış olup eğer gerekli yargılama yapılırsa bu durum açıkça görülecektir. Müvekkile iftira atanlara karşı şikayetçi olmuş bulunmaktayız. (Ek-3: Şikayetçi olduğumuz tarafın düşmanca tutumundan kaynaklanan bu iftiranın sonucunda bir ailenin insani haklarının ihlal edilmesi hem hukuki değildir hem insani değildir.
Son olarak ifade etmek istediğimiz husus sınır dışı edilmemesi gereken kişilerle ilgili olarak ; İdare bu kişilerden belli bir adreste ikamet etmelerini ve istenilen şekilde ve sürede bildirimde bulunmalarını isteyebilecekleri ifade edilmiştir. (YUKK.m.57/4) Dolayısıyla öncelikle bu usulün uygulanması gerekmektedir.
3-) Müvekkilimizin telefonunu çalan çocuğu darp ettiğine dair iftira sonucunda; müvekkil hakkında kamu düzenini bozduğu iddialarını kabul etmemekle beraber, bu suçlamaların doğru olduğu düşünülse bile müvekkilim sınır dışı edilemez. Bu kişiler hakkında sınır dışı etme sebepleri gerçekleştirmiş olsalar dahi, kanunun sağlamış olduğu koruma nedeniyle sınır dışı edilemeyeceklerdir. YUKK’nın 55. maddesi uyarınca, sınır dışı edilmeyecek yabancılardan ilk grubu, sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar oluşturmaktadır. Bu düzenleme AİHS’in işkence yasağına ilişkin 3. maddesi ile uyum içerisindedir. Zira Sözleşme maddesine göre, “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.’’ Nitekim ilgili yasada yer alan düzenlemede bu hususlar açıkça ifade edilmiştir.
Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar MADDE 55 – (1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar ,
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler,
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar,
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları,
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları,
(2) Birinci fıkra kapsamındaki değerlendirmeler, herkes için ayrı yapılır. Bu kişilerden, belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir. ‘’düzenlemesi mevcuttur.
YUKK’nun 55/1’nde de görüldüğü üzere müvekkilin sınır dışı edilmesiyle Suriye’de tekrar insanlık dışı muamele göreceği açıktır. Suriye’de yaşadığı sırada da bu tip muamelelere maruz kalmıştır. Bu muameleler sonucunda müvekkilde kalıcı sakatlıklar oluşmuştur. Eğer tekrar geri gönderilirse bu durumun tekrarlanması yada daha ciddi sonuçlarla karşılaşılması ihtimal dahilindedir. Bu nedenlerle verilen sınır dışı kararının iptal edilmesi gerekmektedir.
Sınır dışı edildiği ülkede yaşama hakkı tehdit altına girecek kişinin sınır dışı edilmesi, AİHS’ in ihlali anlamına gelecektir. AİHS’ in 3. maddesi işkence yasağını düzenlemektedir. Maddeye göre “ Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz”. Sınır dışı edilecek bir kişi gönderildiği ülkede işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacaksa yapılan sınır dışı işlemi AİHS’ e aykırı olacaktır. Nitekim, sözleşmenin 2. ve 3. maddeleri doğrudan sınır dışı etme işlemi ile alakalı olmasalar dahi, ihlalleri durumunda devletlerin sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Aynı şekilde Müvekkil Suriye uyruklu olup Türkiye’de Geçici Koruma Statüsü altında bulunmaktadır.Bu statü sayesinde Türkiye’de ikamet etmeye devam etmektedir. Yaklaşık 6 yıla yakın süreçte eşi ve bütün ailesi ile birlikte ‘’ ….. Bağcılar/İstanbul’’ adresinde ikamet etmek etmeye devam etmektedir.(EK-2: Sabit ikametgahına ait kira kontratı. )Yukarıda ifade etmiş olduğumuz hususlar doğrultusunda ,Sınır dışı etme kararı verilirken, ilgilinin özel ve aile hayatına saygı gösterme yükümlülüğüne de riayet edilmesi önem arz etmektedir. Aksi halde AİHS’ in 8. maddesinin ihlali gündeme gelebilecektir. Bu maddede bahsedilen aile yaşantısı, sadece karı koca yaşantısını değil, anne, baba, çocuklar ve akrabalar ile birlikte yaşamayı da kapsamaktadır. Ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla bu korumaya bir kamu müdahalesi söz konusu olabilmektedir.
4-) İşbu kararın yargılama sürecinde uygulanması müvekkilimiz açısından telafisi imkânsız zararlara sebebiyet vereceği için bu aşamada öncelikle yürütmenin durdurulması kararı müvekkilimiz açısından önem arz etmektedir. Nitekim sınır dışı etme kararının yürütmesinin durdurulmasını talep zorunluluğu hâsıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER : 6458 Sayılı Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanunu ve İlgili Yasal mevzuat.
SUBUT DELİLLERİ : İkametgah, Anayasa’nın 19. Maddesi, YUKK’nun 55/1,AİHM m.2, 3, 5 ve 6, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55.maddesidir.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan sebeplere binaen;
i. Müvekkilimiz hakkında verilen “sınır dışı etme” kararının ( Kararın sayısı: …….. ) YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA, ve yapılacak inceleme neticesinde İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi’nin ilgili kararının İPTALİNE,
ii. Dava masrafları ve ücreti vekâletin davalı yana tahmiline karar verilmesini arz ve istirham ederiz. 04.12.2019
EK-1; Kira kontratı belgesi,
EK-2; Müvekkile ait Geçici Koruma Kimlik Belgesi Sureti,
EK-3; İst. Cumhuriyet Baş Savcılığına yaptığım şikayet sureti,
EK-4; İdari gözetim kararı sureti ve Sınır dışı etme kararı sureti,
A Şahsı
VEKİLİ
Av.Ahmet ADIGÜZEL
1 Comment
iyi günler uluslalaası koruma talebinin reddinin iptali davasında davacı tarafta yalnızca başvuran kişi mi yoksa refakatindekileri de davacı olarak eklemeli miyim.